Türkiye Esnaf ve Sanaatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in akaryakıt fiyatlarında meydana gelen artışlara ilişkin olarak 13 Ocak 2017 tarihinde yaptığı basın açıklamasında sektörümüzü ve bayilerimizi töhmet altında bırakması üzerine PÜİS, yazılı olarak Bendevi Palandöken’e akaryakıt fiyatlarının oluşumuna ilişkin doğru bilgileri aktararak yanıt vermiştir. Söz konusu yazının tamamı aşağıda yer almaktadır.  

“Akaryakıt fiyatlarında meydana gelen artışlara ilişkin olarak 13 Ocak 2017 tarihinde yaptığınız basın açıklamasını hayret ve esefle okumuş bulunmaktayız.

Açıklamanızdan anlaşıldığı üzere ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarının oluşumuna ilişkin önemli bilgi eksikliğiniz olduğu görülmüştür.

Bu nedenle ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarının oluşumu konusunda Sizin ve dolayısıyla TESK’in doğru bilgilerle aydınlatılması gereği doğmuştur.

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, akaryakıt fiyatlarının oluşumunda akaryakıt bayilerinin en küçük bir iradesi, katkısı, müdahalesi ya da söz hakkı bulunmamaktadır.

Ülkemizdeki pompa satış fiyatları şu şekilde oluşmaktadır: Akaryakıt fiyatları, Ülkemiz petrol piyasasında EPDK tarafından uygulanan fiyat metodolojisi çerçevesinde; ürün fiyatı (rafineri veya ithal ürün fiyatı), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), toplam dağıtım payı (dağıtıcı+bayi karı) ile Katma Değer Vergisi’nin (KDV) toplamından meydana gelmektedir.

Rafineri fiyatı, ham petrol ve döviz kuruna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. ÖTV ise maktu yani sabit bir rakamdan oluşmaktadır. Dağıtım şirketi ve bayi karı da çok az değişkenlik göstermektedir. KDV ise fiyatı oluşturan bu dört unsurun toplamı üzerinden yüzde 18 olarak hesaplanarak toplama ilave edilmektedir.

Görüldüğü üzere, ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarındaki zamlar dünya petrol piyasalarındaki petrol fiyatlarının ve rafineri edilmiş ürünlerin yükselişi ve ülkemizdeki döviz kurlarındaki artışlar sebebiyle yapılmaktadır.

Bu nedenle dağıtım şirketlerinin ve akaryakıt bayilerinin pompa satış fiyatlarının artışlarında herhangi bir iradeleri, müdahaleleri veya katkıları bulunmamaktadır. Özellikle son dönemde kar paylarında artışlar olmamış, aksine akaryakıt fiyatlarında ve döviz kurlarındaki artışlar olurken, kar payları reel olarak gerilemiştir. Kaldı ki akaryakıt fiyatlarındaki artışlar dağıtım şirketleri ve bayilerin operasyonel ve finansal maliyetlerini de arttırmaktadır.

Öte yandan üyeleri ticaret erbabından oluşan bir sivil toplum örgütü başkanının popülist bir yaklaşık sergileyerek başka bir sektörde faaliyet gösteren tüccarların kar paylarının yüksek olduğunu ifade etmesi ve ülke genelinde 13 bin akaryakıt istasyonunda istihdam edilen yaklaşık 500 bin kişinin ekmek kapısı olan bir sektöre tavan fiyat uygulaması getirilmesini talep etmesi de anlaşılması zor bir yaklaşımdır.

Üyeleriniz olan fırıncıların un fiyatlarında artış olduğu gerekçesiyle ekmeğe zam yapmaları halinde fırıncılar için de tavan fiyat uygulaması getirilmesini talep etmek ne kadar yanlışsa, ham petrol fiyatlarında ve özellikle dolar kurundaki artış sonucunda akaryakıt fiyatlarının artması nedeniyle akaryakıt sektörüne tavan fiyat uygulaması getirilmesini talep etmek de o kadar yanlıştır.

Ayrıca ülkemizin en önemli sektörlerinden biri olan akaryakıt sektörünü mesnedi olmayan iddialarla tüketicilere şikayet etmek yerine, Ülkemizin içinde bulunduğu bugünkü durumu dikkate alarak söylemlerinizi buna göre belirlemenizi ve bilmediğiniz konuları araştırmadan açıklamama yapmamanızı öneriyoruz.

Aylara Göre Haber Sayıları: Haberleri görmek için sayıların üzerine tıklayın.