HABERLER
  • MOTORİN’DE İNDİRİM
  • Brent petrolün varil fiyatı 88,57 dolar
  • IEA: Dünyada elektrikli araç satışları bu yıl 17 milyona ulaşarak güçlü artış gö
  • Elektrikli araç kullanımı yaygınlaştırılacak, şarj istasyonu ağı genişleyecek
  • Orta Doğu Gerilimi: Petrol Fiyatlarında Yükseliş
  • Brent petrolün varil fiyatı 90,38 dolar
  • Brent petrolün varil fiyatı 89,92 dolar
  • Günlük üretim 40 bin varili aştı
  • Araç sahipleri dikkat! 1 Ocak΄ta başlıyor...
  • ABD΄de petrol üretimi rekor kırdı
  • Brent petrolün varil fiyatı 89,74 dolar
  • Petrol fiyatları 5 ayın zirvesinde
ARAÇ SAYISI ARTAR, REKABET ARTAR; BİLİN BAKALIM NE DÜŞER ?

Yalnız akaryakıt sektörü için değil, diğer tüm sektörler için de bir çok kez hızlı ve sağlıksız büyümeden bahsettik. Petrol piyasası kanunu ve dolayısı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu sayesinde bu ΄sağlıksız΄ durum sıfatını mana olarak küçültebildik ancak halen birçok sorun var. Yatırım kararları alırken ihtiyaçlardan yola çıkmamız gerekiyor. Bu da bir manada otoritenin düzenleyici rolü ile kanunda yapılacak düzenlemeler ile  mümkün. Yani yeni satış noktası ve dağıtım şirketi yatırımlarını kasıt ediyorum. Zira aynı süreçten geçmiş ülkelere baktığımızda önce artan satış noktalarını daha sonra zaman içerisinde kapandığını görüyoruz. Bu da o süreçte milli servet israfı anlamına geliyor. Ancak içinde bulunduğumuz serbest piyasa ekonomisi kriterleri içerisinde kişiler kendi özgür iradeleriyle kararlar alıp yatırım yapıyorlar. Devlet ya da EPDK her şehre kaç istasyon inşa edileceği konusunda herhangi bir kısıtlama getirmiyor. Bunu söylerken kanundaki istasyonlar arası mesafenin yetersiz olduğunu belirtmek isterim. Geçmişte oluşmuş sermayelerin bir şekilde  piyasaları girdiğini görüyoruz. Diğer sektörlere nazaran akaryakıt sektörü cazip göründüğü için ön sıralarda yer alıyor ama yatırımcının bir çoğu hesabını geç fark ediyor veya hala fark etmiyor.

Birçok esnaf gün içinde siftah bile etmezken, içinde bulunduğumuz dönemde akaryakıt istasyonları bir şekilde ticari hayatlarını devam ettiriyorlar. Ama genele bakarsak sıhhatli ekonomi dengeleri içerisinde, bu kadar akaryakıt istasyonuna ihtiyaç var mı yok mu sorusu ciddi bir tartışma konusu. Rekabet şartlarından dolayı hiçbir zaman bu konuda mutabakat sağlanamayacak. Ancak bu mutabakat akıllarda, ekonomik kararlar alırken kendini gösterir. Bir diğer nokta da devlet buna bir şekilde müdahil olmalı ki milli servet heba olmasın. Yatırımcı için akaryakıt istasyonu kurup da para kazanmak şart değil. Gerçekten içinde bulunduğumuz durumlarda işsizlik de büyük bir problem. Ama hala daha tam bir güven ve istikrar oluşamadığından tercih daha az riskli ve kısa vadeli hemen pozisyon değiştirebilecek yatırımlara yani finansal yatırımlara kayıyor.

Türkiye΄de araç parkı artıyor ancak neye göre artıyor. Alış veriş eden sayısı ve yoldan geçen araç sayısı farklı. Üretilen araç sayısına bakmak yerine kullanılan araç sayısına bakmalıyız. Senelerce artan araç sayısına rağmen tüketim artmıyorsa bu araçlar başka yerden beslendi diye düşündük. Nitekim bunun örneğini de daha sonra bir dizi önlem sonucu artan dizel satışlarında gördük. Başka yerden beslenmeler azaldıkça dizel ürün satışlarında artış yaşadık. Yeni nesil motorlarda da dizel ürün kullanılıyor. Bu teknolojik gelişme de dizel satışlarına büyük katkı sağladı. Otogaz ise apayrı bir durumda. Anadolu΄nun yüzde 95΄i otogaz kullanıyor. Bu araçlar model olarak da eski model araçlar. Büyük şehirlerde yeni model araçlar satılırken eski modeller de Anadolu΄ya doğru yol alıyor. Bu araçlar otogaz kullanıyorlar. Otogaz kullanmalarına sebep de akaryakıt fiyatları.

Artan istasyon rakamlarına ilişkin pasta olması gerektiği gibi büyüyemezken ortaklar da artıyor. Dilimler küçülüyor. Bu noktada akaryakıt istasyonlarının ayakta kalması için aktif araç parkının gerçek duruma gelmesi yani tüketicinin bütçesinin rahatlaması ve vergilerin azalması gerekiyor. Bunun içindir ki filolara satışta çok ciddi rekabet var. Bu da bu satışlardan dolayı istasyonlara ek masraf getiriyor. Bu süreç ne zaman gerçekleşir bilemiyorum ama bugünkü karlarla verilen tavizler ile bu yatırımların karşılığını almanın imkanı yok. Ancak diğer sektörlere kıyas edip teselli olunur. Baktığımız zaman fiyat artışlarına oranla karların aynı seviyede artmadığını görüyoruz. Artan maliyetlerin yanında fiyat artışları başka büyük yükleri de beraberinde getiriyor. 2007 yılı Haziran ile 2008 yılı Haziran ayının karşılaştırmasını yaptığımızda yüzde 5 nominal değerden kar artışına karşılık yalnız finansal giderlerde bunun en az beş misli artış yaşandığını görüyoruz. Olması gereken ile olan artış arasında uçurumlar var. Bu çark dönüyor, çarklar döndüğü için kimse olanların farkında değil.
Haziran΄da okullar kapandıktan sonra olaylar uykuya yatar. Ancak Eylül ayındaki bilançolara bakıldığında bu konular yeniden gündeme gelecek. Bu durum yıllardır böyle geldi böyle gidiyor. Araç parkının arttığından bahsediyoruz ancak eskisi gibi araç satılmıyor. Otomotiv sektörü açısından ciddi oranda ihracat  söz konusu. Bu rakamlar, araç parkı sayısına katılmamalı. Yurtdışına baktığımızda İstanbul΄un 5 misli araç parkına sahip şehirlerde bile kullanımda olan araç sayısının İstanbul΄dakinin yarısı bile kadar olmadığını görüyoruz. Bu da bizler gibi bayilerin satışlarının eskisi gibi olmayacağı anlamına geliyor. Hem pasta hem de kazançlar küçülüyor. Kazançları artırmak için promosyonlar düzenleniyor, bu promosyonlar için de belli oranda maliyetler ödeniyor. Promosyonlarla bile karınızı yüzde 1 oranında artırabiliyorsanız ne mutlu size.

Ülkenin bu geçiş döneminde her şey reel duruma gelmeye başladığı, disiplinin arttığı ortamda doğal olarak harcamalar da disipline oluyor. Bu da her türlü satışı etkiliyor. Oluşan ve oluşacak rekabetten tüketici istifade edecek. Yeterki hala yaşanan 10 numara yağ, balıkçının mazotu ve tırcının ithal mazotu gibi haksız rekabet ortamları yok olsun...

SİNAN ORHON

11.08.2008

 

 

HABER ARŞİVİ

Aylara Göre Haber Sayıları: Haberleri görmek için sayıların üzerine tıklayın.

Yıllar Oca. Şub. Mar. Nis. May. Haz. Tem. Ağu. Eyl. Eki. Kas. Ara.
2024 35 40 30 15 0 0 0 0 0 0 0 0
2023 46 37 55 111 55 43 50 52 48 44 24 35
2022 80 89 110 58 77 91 54 50 49 62 60 59
2021 34 41 62 51 43 41 36 40 51 59 41 58
2020 13 7 28 71 51 38 27 14 29 32 41 43
2019 26 25 25 18 15 27 15 22 24 21 17 20
2018 17 30 22 13 32 19 20 19 41 43 46 37
2017 23 17 34 17 23 29 27 27 24 31 28 27
2016 23 34 21 41 27 29 7 25 13 27 26 26
2015 18 19 30 25 5 23 21 29 13 21 8 30
2014 18 13 21 19 18 13 9 15 9 11 22 23
2013 20 16 23 24 22 29 22 20 17 20 18 23
2012 22 34 49 30 24 27 26 23 13 17 9 25
2011 9 6 11 12 8 18 18 8 4 11 18 16
2010 14 14 15 10 8 7 14 5 12 4 7 26
2009 16 23 23 17 26 41 51 38 17 28 31 23
2008 3 5 3 2 2 8 7 11 8 17 28 15
Haber Tarih Aralığı: 2008 - 8. ay
  • AKARYAKITTA VERGİ ORANLARI AB΄nin ÜZERİNDE (18 Ağustos 2008 Pazartesi)