|
LUKOIL, 2010 yılının ilk bayi toplantısında İç Anadolu Bölgesi bayilerini bir araya getirdi. Ankara Swiss Otel΄de gerçekleştirilen toplantıya, LUKOIL Genel Müdür Yardımcıları Ahmet Mert Yılmaz, Kalite Kontrol Müdürü Nurdan Mirza, İkmal Müdürü Hamit Apaydın, Pazarlama Müdürü Ercan Aydemir, Yatım Müdürü Hakan Kıral Gür, Akpetgaz Satış Pazarlama Müdürü Murat Çelik, Toptan ve Endüstriyel Satışlar Müdürü Serbülent Geyhan, Madeni Yağlar Satış Müdürü Mehmet Tamay, ATS Departman Müdürü Engin İnaltekin, Nakliye Müdürü Mesut Yanlızgezen, İç Anadolu ve Karadeniz Bölge Müdürü Murat Çökdü ile İç Anadolu Bölgesi΄nden yaklaşık 100 bayi katıldı.
"Son 1 yılda hem sektörde hem de LUKOIL΄de önemli gelişmeler yaşandı"
Toplantının açılışında bir konuşma yapan LUKOIL Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mert Yılmaz, 2009 yılının LUKOIL ve sektör açısından değerlendirmesini yaparak, şirketin 2010 yılına ilişkin hedeflerini anlattı. LUKOIL΄in Akpet΄i almasının üzerinden tam 1 yıl geçtiğini ifade eden Yılmaz, bu dönemde hem sektörde hem de LUKOIL bünyesinde çok önemli gelişmeler olduğunu kaydetti. 2010 yılının ilk günlerinde bu gelişmeleri paylaşmak, geleceğe birlikte bakmak, daha fazla kazançlı, daha fazla satışlı günleri birlikte şekillendirmek üzere neler yapılabileceğini konuşmak üzere böyle bir toplantıyı organize ettiklerini ifade eden Yılmaz, "Bir gazete geçtiğimiz günlerde, 2010 yılının sektör için bir kaos yılı olacağını öngören bir manşet attı. ΄Kaostan΄ ne kastedildiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Rekabet Kurumu kararları ve doğurabileceği sorunlardan bahsediliyor " dedi.
"Bu tür yapısal sorunları sektörde hep beraber çok yaşadık. Hepsini bayilerimiz ile el ele aştık. Örneğin, 1980΄lerde satacak yakıtımız yoktu. Herkes rafinelerin önünde kuyruklar oluşturuyordu. Sonra 1985΄lerde bu görüntü değişti ve her köşe başına istasyonlar açılmaya başlandı. Mevcut kararnameler ve belediyelerin kurallarına rağmen çok sayıda istasyon açıldı ve istasyon enflasyonu yaşanmaya başlandı. Ardından 1990΄lı yıllardan başlayarak 2000΄li yıllarda da devam eden ve bir türlü önlenemeyen kaçak akaryakıt sorunu ortaya çıktı. Kaçak akaryakıt bir kanser gibi her tarafa yayılmıştı haksız rekabet alabildiğine yürüdü. Ardından 2 sent΄lere kadar düşen kar marjı daralmalarını hep birlikte yaşadık ve ortaya ΄Otomatik Fiyat Mekanizması΄ sistemi çıktı. Bilindiği gibi, nitekim bu mekanizma çalışmadı. Nihayet 2005 yılında, EPDK ile birlikte serbest piyasa düzenine geçildi ve fiyatlar serbest kaldı. Bu geçiş döneminin sancılarını yine kaos sayılabilecek bir ortamda beraber yaşadık. Faaliyetlerimiz lisans altına alınırken kesilen cezaların telaşı içine girdik. Dağıtım marjlarına müdahale yaşadık zor bir 2009 yazı geçirdik. Şimdi de sektörün gündemine Rekabet Kurulu Kararından sonra ticari sözleşmelere bağlı olarak gayrimenkul üzerindeki hakların sınırlandırılması oturdu. Yani bu nedenle kaos sıfatını zaman zaman çok aşan bir piyasa ortamında hizmet eden, 24 saat açık iş yerleri olan istasyonlarımız ve bayilerimizle hayat mücadelesi yapan ve para kazanmaya çalışan, bayisine iyi bakmak isteyen ve bunların gereklerini yerine getiren insanlar olduk hep."
"2010 yılına bayilerimiz ile çok umutlu başlamak istiyoruz"
LUKOIL olarak, 2010 yılına çok umutlu başlamak istediklerini vurgulayan Yılmaz, "Bunun belirtilerini 2009 yılının son 3 ayında vermeye başladık ve pazarın üzerinde performans gösterdik. Hatırlayacağınız gibi, biz artık sektörde bir LUKOIL dönemi açılmakta olduğunu ve karşımıza çıkacak her türlü zorluğu aşacak güçte olduğumuzu en başından beri ifade etmiştik. Performansta ve ilişkilerimizde bu doğrultuda büyük gelişmeler oldu" diye konuştu. Şirketin 2009 yılı faaliyetlerine ilişkin bilgiler veren Ahmet Mert Yılmaz şöyle devam etti:
"Sektördeki beyaz ürün satışları 2009΄da yüzde 4.5 azaldı. 2009΄da siyah ürün satışları 1.9 milyon ton oldu. 2008 yılına göre düşme oranı yüzde 28 oldu. Motor yağları satışları 2009 yılında 101 bin ton oldu. 2008 yılına göre düşüş oranı yüzde 10. Buna karşılık otogaz satışları 2009΄da 4.1 milyon metreküp olarak gerçekleşerek 2008 yılına göre yüzde 9 oranında arttı. Netice itibariyle 2009 yılında otogaz ve eurodizel dışında satışı artan başka bir ürün yok Türkiye΄de. Dolayısıyla genel olarak pazarda satışların düşmesini yaşadık. Satışımızın yüzde 78΄ini kırsal motorin oluşturuyor. Akaryakıtta rafineri fiyatından pompa fiyatına ulaşırken vergiler halen yüzde 60 gibi önemli bir yer tutuyor. 2009 yılındaki pompa fiyatlarına baktığımızda, örneğin kırsal motorinde 52 kez akaryakıtta fiyatlar değişmiş ve kırsal motorinin sene başındaki fiyatıyla sene sonundaki fiyat farkı yüzde 26 olmuş. Toplam dağıtım kar marjları yaklaşık benzinde 282 dolardan 258 dolara düşmüş, eurodizelde 252 dolardan 240 dolara düşmüş, kırsal motorinde 260 dolardan 244 dolara düşmüş."
"2010, LUKOIL΄in bayileri ile ilk 5΄e doğru hızla ilerlediği bir yıl olacak"
LUKOIL΄in 2009 yılındaki toplam beyaz ürün satışının bilgisini veren Ahmet Mert Yılmaz, " Bu rakamları analiz edecek olursak; eurodizel satışlarında pazarın üzerinde büyümekten büyük keyif aldık. Bu çok güzel bir gelişme" dedi. Kırsal motorinde pazar küçülmesi yüzde 10 oldu, biz de bu pazar küçülmesinden nasibimizi aldık" diye konuştu. Yılmaz, şunları söyledi:
"Benzin satışlarında sektörde yüzde 2 düşme olmuştu, biz de pazara paralel olarak yüzde 2΄lik bir düşme yaşadık. Ancak 2009 yılının son üç ayına geldiğimiz zaman pazardan daha fazla büyümeye başladık, artık emeklerimizin karşılığını Ekim ayından itibaren hep birlikte almaya başladık. LUKOIL olarak büyümemizin iyi bir göstergesi olarak Eylül ayı sonunda İETT΄nin ihalesini aldık. Bu çok önemli bir ihale. 2010 yılında gerek perakende gerekse de toplu satışlarda konsantrasyonumuz hızla devam edecek. 2009 yılı başındaki adaptasyon konularımızı çözdük. 2009 yılında ürün kalitesinde de büyük bir hamle yaptık. Dünyanın en gelişmiş katıklarını ve depolarımızda dünyanın en gelişmiş enjeksiyon sistemlerini kullanarak Ecto ürünlerini lanse ettik. Yani uluslararası bir şirketin yapması gereken en önemli hususlardan birini daha yerine getirdik. Şimdi de akaryakıta kış katıklarını koyarak, akaryakıtın donmamasını sağlayan ürünler satmaya başladık".
"80 istasyonda kurumsal kimlik dönüşümünü tamamladık"
2009 yılında 80 istasyonda kurumsal kimlik dönüşümünün bütçesini hazırladıklarını belirten LUKOIL Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mert Yılmaz, bu çalışmaları tamamladıklarını kaydetti. Yılmaz, kurumsal kimlik dönüşümünü 2010 yılında da devam edeceğini söyledi. Sektörde önemli bir büyüme sorunu olduğuna dikkat çeken Ahmet Mert Yılmaz, bu nedenle satışların kolay artmadığını söyledi. Ülke ekonomisi büyümeye başlamadıkça bu pazar daralmasının devam edeceğini öngördüklerini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Akaryakıt sektörü ile ülke ekonomisinin büyümesi çok yakından ilgili. İnşallah bu büyüme bir an önce gerçekleşir ve bizler de istasyonlardan daha fazla ürün satar bir duruma geliriz, bayilerimiz kazançlı bir yıl geçirirler.. Sektörde ayrıca bir eğitim sorunu var. Kaliteli personel bulma sorunu var. İstasyonlarda ve dağıtım şirketlerinde sürekli artan masraf sorunu var. İstasyonlarda sağlıklı, emniyetli ve tehlikeli ürün satma konusunda da çok büyük hassasiyetler var. Biz hepsini dengelemek ve bu konularda sizlerle ortak hareket etmek istiyoruz.Amaç operasyonda azami kontrol, kalite ve müşteri odaklı çalışmadır."
"LUKOIL, dünya petrol üretiminin yüzde 2.3΄ünü gerçekleştiriyor"
Daha sonra İkmal Müdürü Hamit Apaydın da, LUKOIL΄in uluslararası faaliyetlerine ilişkin bilgiler vererek, küresel bir güç olarak dünyada ve Türkiye΄de LUKOIL΄i ve ikmal olanaklarını anlattı. LUKOIL΄in dünya petrol yataklarının yüzde 1.1΄i ve petrol üretiminin yüzde 2.3΄üne sahip olduğunu belirten Apaydın, "LUKOIL, Rus petrol üretiminin yüzde 18΄i, Rus petrol rafineri kapasitesinin yüzde 19΄una sahiptir. LUKOIL, ispatlanmış ham petrol ve gaz yatakları bazında dünyanın en büyük ikinci özel petrol şirketidir. Ham petrol ve gaz üretimi bazında da dünyanın en büyük 6. özel sektör şirketidir. LUKOIL, toplamda 107 milyar doların üzerinde ciro ve 9.1 milyar dolar net gelir ile Rusya΄nın en büyük petrol grubudur. LUKOIL, 2009 yılında Londra Menkul Kıymetler Borsası΄nda işlem yapan yabancı şirketler arasında işlem hacmi yüksek en büyük ikinci şirkettir. LUKOIL, şeffaflık ve açıklık bakımından Rus petrol şirketleri arasında lider pozisyonundadır" dedi.
"LUKOIL, Rusya Federasyonu΄nun en büyük vergi mükelleflerinden biri"
LUKOIL΄in, Rusya Federasyonu΄nun en büyük vergi mükelleflerinden biri olduğuna dikkat çeken Hamit Apaydın, LUKOIL΄in 2008 yılında ödediği toplam verginin 38 milyar dolar civarında olduğunu kaydetti. 2009 verilerine göre LUKOIL΄in, dünyada 25 ülkede faaliyet gösterdiği bilgisini veren İkmal Müdürü Hamit Apaydın, "Şirketimiz, 2000 yılında Amerika pazarına girmiş olup, Avrupa, Orta Doğu ve Amerika da dahil olmak üzere 7 bin civarında istasyon ağı bulunmaktadır. LUKOIL΄in dünyadaki toplam depolama tesisi sayısı 204΄tür. Bu tesislerin toplam kapasitesi ise 3 milyon metreküptür. LUKOIL, uluslararası mevcut rafineri alt yapısı ve yurtiçinde TÜPRAŞ ile olan iyi ilişkileriyle kesintisiz ve standartlara uygun kaliteli yakıt ikmalini garanti etmektedir" diye konuştu.
LUKOIL΄in, çoğu Karadeniz kıyısında olmak üzere, 9 adet rafinerisi bulunduğuna dikkat çeken Apaydın, şöyle konuştu:
"LUKOIL΄in Türkiye΄de 9 tane depolama tesisi bulunmaktadır. İzmit΄te 2 tane olmak üzere, İzmir, Mersin, Hatay, Batman, Kırıkkale, Samsun ve Hopa Depolama Tesislerimiz ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Bunların yanı sıra Antalya΄daki depolama tesisimizin yapımı devam etmektedir. LUKOIL΄in toplam depolama kapasitesinin 2010 yılında 300 bin ton olması beklenmektedir. Dolayısıyla LUKOIL Türkiye΄de, depolama tesisi sayısı bakımından 2., depolama kapasitesi bakımından ise 3. sıradadır."
"ECTO, bundan sonra LUKOIL΄in ana ürünü olacak"
Pazarlama Müdürü Ercan Aydemir ise, LUKOIL΄in 2009 yılı pazarlama faaliyetleri hakkında bilgi vererek, 2010 yılına ilişkin hedeflerini anlattı. Yaklaşık 3 ay önce LUKOIL΄in yeni ürünü olan ECTO΄yu piyasaya sürdüklerini hatırlatan Aydemir, "Şu anda bütün istasyonlarımızda bu ürünümüz satılmakta. Yaklaşık 6 haftalık yoğun bir reklam kampanyasıyla ürünümüzü televizyon, gazete, dergi ve radyolar aracılığıyla tanıttık. ECTO, bundan sonra LUKOIL΄in ana ürünü olacak. Çünkü bu ürün LUKOIL΄in kendi geliştirdiği özel bir ürün. Bundan sonraki süreçte de ECTO ürünlerini, yeni eklemelerle, yeni geliştirmelerle sizin vasıtanızla tüketicilere sunacağız" dedi.
"Sürekli olarak müşterilerimize yakın duracağız"
ECTO ile birlikte yaklaşık 3-4 ay önce imaj kampanyasına ağırlık vermeye başladıklarını vurgulayan Ercan Aydemir, "Hatırlanacağı üzere bizim en büyük sıkıntılarımızdan biri de, LUKOIL΄in tüketicilerce çok iyi tanınmamasıydı. Hepimizin ΄Kendimizi tanıtmamız gerekiyor΄ diye düşüncelerimiz vardı. Bu kapsamda tanıtım faaliyetlerimizin startını 2009 yılı içerisinde verdik. Bu faaliyetlerimizi önümüzdeki günler, aylar ve yıllar boyunca devam ettireceğiz. Sürekli olarak müşterilerimize yakın duracağız" şeklinde konuştu.
"Bayilik yatırımlarında lokasyon, statü, finansal yapı, sadakat ve motivasyona dikkat ediyoruz"
Yatım Müdürü Hakan Kıral Gür de, LUKOIL΄in Türkiye΄deki yatırım politikası hakkında bilgi verdi. LUKOIL΄in, Türkiye akaryakıt marketinde stratejisini belirlerken, başta tüm resmi kurum ve yetkili mercilerin karar ve uygulamalarına önem verdiği, dolayısıyla da bu sınırlar içerisinde yatırım politikasını ve stratejisini oluşturduğunu ifade eden Gür, "Bunun yanı sıra kuvvetli ikmal ve lojistik yatırımlarımızı devam ettirmeyi ve geliştirmeyi, yüksek kalitede, modern teknolojiyle donatılmış istasyonlar meydana getirmeyi, marka imajımızı güçlendirmeyi ve çevremize duyarlı olmayı şirketimizin yatırım politikasının genel hatları olarak özetleyebilirim" dedi. Bayilik yatırımları konusunda öncelikli kriterlerin neler olduğuna da değinen Gür, "Bayilik yatırımlarımız konusunda öncelikli kriterlerimiz; lokasyon, statü, finansal yapı, sadakat, motivasyondur. Şirketimizin yatırım politikasına uygun projeler bölge müdürlüklerimiz tarafından titizlikle incelenip, değerlendirmelerinden geçirildikten sonra yatırım departmanımıza sunuluyor. Projenin mühendislik analiz, ekonomik analizi ve risk değerlendirmesi yapılıp istasyon ağımızda bulunmasının gerekliliği saptanır. Daha sonra da yatırım departmanımızın bayilik müzakeresi başlatılır. Bunların yanı sıra yatırım konusunda son derece esnek olduğumuzun altını çizmek isterim" diye konuştu.
"Şu anda Akpetgaz olarak pazarda büyüyen 3 firmadan biriyiz"
Akpetgaz Satış Pazarlama Müdürü Murat Çelik, şirketin otogaz alanındaki faaliyetlerini ve hedeflerini anlattı. Türkiye LPG piyasasında 2008 yılında 61 adet dağıtım şirketi varken 2009 yılı sonunda bu sayının 64΄e ulaştığını ifade eden Çelik, "2009 yılında LPG piyasası yüzde 5 oranında büyüme sağladı. 2008 yılında otogaz istasyon sayısı 7 bin 395΄ken, 2009 yılı sonunda bu sayı 8 bin 127΄ye çıktı. Bu da sektörde faaliyet gösteren otogaz istasyon sayısının bir yıl içerisinde yüzde 10 arttığı anlamına geliyor, dolayısıyla pasta bölünmeye başladı. 2008 yılı otogaz satışı 2 milyon 110 bin tonken, 2009 yılındaki otogaz satışı 2 milyon 300 bin ton seviyelerine ulaştı ve pazar yüzde 9 oranında büyüdü" dedi. Bu dönem içinde Akpetgaz΄ın, 398 olan otogaz satış noktasını 420΄ye çıkardığı ve satışlarını pazarla paralel biçimde yüzde 9 oranında geliştirdiğini belirten Murat Çelik, "Şu anda pazarda büyüyen 3 firmadan biriyiz" dedi. Çelik, şöyle konuştu:
"Türkiye΄nin birçok noktasında teknik servis noktaları oluşturduk ve çok uygun maliyetlerle teknik servis hizmeti sunabiliyoruz. 2009 yılı içinde 580 istasyonda bazı değerlendirmeler yaptık ve istasyonlardaki LPG sistemlerinin durumlarını inceledik. Bazı istasyonlarımızda LPG sistemlerinin revizyonuna başladık. Toplamda 17 istasyonun 2009 yılının son çeyreğinde revizyonunu tamamladık. Otomasyon projesiyle ilgili testleri tamamlamak üzereyiz. Bundan sonra, istasyonlardaki tank seviyelerini, arızaları görebileceğimiz bir sisteme geçeceğiz."
"Teklif değerlendirme sürelerinin minimuma indirilmesi için çalışıyoruz"
Toptan ve Endüstriyel Satışlar Müdürü Serbülent Geyhan şöyle konuştu:
"Endüstriyel satış departmanımızın içerisinde, ÖTV΄siz deniz satışlarımız, ihale satışlarımız, direkt satışlarımız ve toptancı satış noktalarımızdan yapmış olduğumuz satışlar var. 2010 yılı satış hedeflerimiz doğrultusunda, toptan satışlarda elimizdeki kapasiteyi ve marjları da kullanarak teklifleri hızlı bir şekilde değerlendirmeye devam edeceğiz."
"Bayilerimize, rekabetçi fiyatların uygulanmasında destek olacağız"
Madeni Yağlar Satış Müdürü Mehmet Tamay ise, "Önemli bir kazanç kaynağı olan madeni yağların daha iyi noktalara gelmesi ve sizlere daha iyi kazanç sağlaması için departman olarak sizlere destek vereceğiz" dedi. Madeni yağlar sektörünü yakından takip edeceklerini dile getiren Tamay, "Özellikle sizlere teknik konularda destek olup, rekabetçi fiyatların uygulanmasında üzere yardımcı olacağız. Madeni yağ satışlarının ve dolayısıyla kazancınızın arttırılması konusunda çalışmalar yapacağız" diye konuştu. Madeni Yağlar Satış Müdürü Mehmet Tamay, şöyle devam etti:
"Türkiye΄de akaryakıt dolum tesislerimizde bayilerimizin ihtiyaçlarını tanımlayarak madeni yağ stoku oluşturduk. Pazarlama departmanımızla birlikte ürün katalogu hazırlıyoruz. Madeni yağ ürünlerimiz için reklam faaliyetlerine ağırlık vereceğiz."
"2010 yılında 300 istasyonda ATS sistemine geçmeyi planlıyoruz"
ATS Departman Müdürü Engin İnaltekin, ATS departmanının istasyonlarda riski olmayan, yüksek tüketimli ve sadık müşteri gruplarını oluşturmaya çalışan bir departman olduğunu söyledi. İnaltekin, şöyle konuştu:
"Tabii bunu sadece ATS ile yapmıyoruz; yakın bir zaman içerisinde devreye girecek olan uluslararası dolaşımdaki kart sistemleriyle istasyonlarımızın satışlarına değer katacağız. Bu uygulamalar çok yakın bir zamanda istasyonlara gelecek. Bu bölgede şu anda 35 adet istasyonumuzda ATS mevcut. 2010 yılında, İç Anadolu Bölgesi΄nde 20 istasyonumuzu daha bu sisteme dahil etmek istiyoruz. Bu sistem otomasyon sistemleri ile entegre bir biçimde çalışıyor. Bu nedenle istasyonlarınızdaki otomasyon kurulumları daha da önemli hale geliyor. Türkiye genelinde şu anda 196 istasyonumuzda ATS ile hizmet veriyoruz. 2010 yılında 300 istasyonu geçmeyi planlıyoruz."
"Şirket nakliyesi yaptığımız tüm tankerler ADR΄li sisteme çevrilmiş durumda"
Nakliye Müdürü Mesut Yanlızgezen de, daha önce, şirket nakliyesinde kullanılan araçların standartlarının en üst seviyeye çekilmesini hedeflediklerini hatırlatarak, "1 Ocak 2010 tarihi itibariyle istasyonlara şirket nakliyesini yaptığımız tüm tankerler ADR΄li sisteme çevrilmiş durumda" dedi. Ayrıca bayi tankerlerinin standartlarını arttırmayı ve bayi tankerlerinin şoförlerinin eğitimlerini gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirten Yanlızgezen, şunları söyledi:
"15 Aralık 2009 tarihi itibariyle Türkiye genelindeki tüm tesislerimizde eğitimlere başladık. Şu ana kadar 450 istasyonumuzun tankeri kontrol edildi ve yine aynı sayıda şoför arkadaşımız da eğitim almış oldu. Bu arada sadece bayilerimizin şoförlerine eğitim vermedik, sektöre de hizmet ettik. Bizden ikmal alan, tesislerimize gelen nakliyeci firmaların şoförlerini de eğiterek sektöre de katkıda bulunmuş olduk. Ayrıca, şirket nakliyesinin geliştirilmesi yönünde çalışmalarımız devam ediyor. 2009 Eylül ayında 44 istasyonda şirket nakliyesi devam etmekteydi, şu anda 35 istasyonu daha bu sisteme ilave ettik ve toplamda 79 istasyonda şirket nakliyesine ulaştık."
Sunumların ardından söz alan bayiler ise, yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiler. Bayiler, ağırlıklı olarak, yoğun fiyat rekabeti, 10 numara yağ sorunu, gittikçe artan istasyon maliyetleri konuları üzerinde durdular. |
