Çok hareketli günler geçiren akaryakıt sektörünü Enerji Petrol Gaz΄a değerlendiren EPDK Başkanı Hasan Köktaş, bütün sektörel hareketleri mercek altına alacak ΄izleme΄ sisteminin hazır olduğunu ve 2010 yılının EPDK
için izleme yılı olacağını söyledi.
İşte Hasan Köktaş’ın gündem yaratacak açıklamaları
Kayıt dışı
“Vergisi yüksek olan ürünlerde illegal temayül olur. Ama eğer son dönemde akaryakıttaki illegalite arttığı için pazarda bir daralma olduğu söyleniyorsa, ben buna katılmam.”
Denetim
“Geçen seneye göre alıp, incelediğimiz numune sayısı yüzde 40΄a yakın arttı. Markersiz akaryakıt satma oranında düşme var. 2009 yılı kadar denetimin yoğun yapıldığı başka bir yıl olmadı.”
Ulusal stok
“Stok tutma yükümlülüğü gibi bazı konularda teknolojik alt yapı eksikliğinden ötürü birtakım sorunlar yaşandı. Ama artık e-imza ile birlikte her veriyi aylık takip edebiliyoruz.”
Mevzuat şantiyesi
“Mevzuat Geliştirme Grup Başkanlığı kurduk. Bir anlamda ‘mevzuat şantiyesi’ oluşturduk. Kurulun karar alma süreçleri oldukça hızlı. 2009 yılında 57 toplantıda, 5 bin 600 karar aldık.”
EPDK΄nın gündemindeki konulardan birisinin mevzuatı sadeleştirmeye, bürokratik işlemleri azaltmaya yönelik çalışmalar olduğunu biliyoruz. Bu konuda yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Geçtiğimiz hafta sonu Afyonkarahisar΄da düzenlediğimiz iç iletişim toplantısında Kurul Üyelerimizle ve Daire Başkanlarımızla, Kurum΄umuzun 2009 yılındaki icraatlarını ve 2010 yılındaki hedeflerini değerlendirdik. Bugüne kadar alınan çok sayıda Kurul Kararı ve oldukça geniş bir mevzuatımız var. Strateji olarak, sistematik çözümler üretmek gerekiyor. Düzenlemelerimizi 2001 yılından bugüne kadar bu yönde yapıyoruz. Bu düzenlemeleri yaparken üç etapta; kurumsal gelişim dönemini, ikincil mevzuatların yayınlanması dönemini ve lisanslandırma dönemini yaşadık. Bu üç önemli unsurun bir arada yaşanmasının getirdiği bir takım sıkıntılar var. Bizim şu anda geriye doğru bakıp, ne olup bittiğini değerlendirme şansımız var. Bu değerlendirmeyi yaptığımızda, Başbakanlık΄ın mevzuatı sadeleştirme yönünde bir genelgesi de varken, mevzuatın sadeleştirilmesine ve aynı zamanda operasyonların daha kolaylaştırılmasına yönelik bir çalışmanın yapılmasına ihtiyaç olduğunu görüydük. Bu nedenle, Mevzuat Geliştirme Grup Başkanlığı kurduk. Bu Grup Başkanlığı΄na tüm dairelerden ilgili arkadaşlarımızı geçici görevlerle topladık ve bir ekip oluşturduk. Yani sonuç olarak bir anlamda "mevzuat şantiyesi" kurduk. Bu grup şöyle bir çalışma yapacak: Önce strateji raporu diyebileceğimiz, mevzuat geliştirmeye yönelik bir rapor hazırlayacak. İkincil mevzuatı sadeleştirmede ya da geliştirmedeki usul ve esasları belirleyecek. Bunları belirledikten sonra o ana esasları Kurulumuzun tasvibine sunacak. Kurulumuz bunu değerlendirip en doğru kararı verecek. Daha sonra konunun ayrıntılı çalışmaları yapılacak. Bu, hem iş yükünün azalmasını, hem yetki devirlerini içermiş olacak, hem de sektörde bir takım operasyonların daha rahat yapılmasını sağlayacak. Başbakanlık Genelgesi΄nde de vurgulandığı gibi birçok konuda ΄beyan usulünü΄ getirmemiz lazım. Bildiğiniz gibi kısa süre önce e-imza uygulamasına başladık. Bizim için çok önemli bir projeydi e-imza. Mevzuat sadeleştirmenin ana ilkeleri ve süreci bu şekilde seyredecek. Bu çalışmalar, verimliliği arttıracak, piyasada sektörün operasyonlarının daha kolay olmasını sağlayacak, yetki devirlerini getirmiş olacak. Bunların tamamlanması halinde de kurumsal ve bütün olarak verimliliğimizi daha da arttırmış olacağız.
“Vergisi yüksek olan ürünlerde illegal temayül olur”
Akaryakıt piyasası daralıyor. Kayıt dışı faaliyetlerin arttığı yönünde yaygın bir kanaat var. EPDK bu konularla ilgili düşünceleri nelerdir?
Piyasanın daralmasının kaçakla korelâsyonunu kurmak çok kolay bir iş değil. Çok hamasi bir yaklaşım içerisinde olamam, olanlara da prim veremem. Çünkü burası bu işin bilimsel kurumudur. Bilimsel bir şekilde, mevzuata göre hareket etmek zorundayız. Teorisine baktığımızda, vergisi yüksek olan ürünlerde illegal temayül olur. İçki, sigara ve akaryakıt gibi… Bu sadece Türkiye΄de değil, dünyanın her yerinde yaşanıyor. Tarımsal nitelikli motorinlerin başka alanlarda kullanılmasına ilişkin bir sürü örnek var. Batı Avrupa΄nın tam ortasında da bu işler yapılıyor. Onun için bu tek başına Türkiye΄nin sorunu değildir. Dünyanın sorunudur. Eğer son dönemde akaryakıttaki illegalitenin arttığından dolayı pazarda bir eksilme olduğu söyleniyorsa, ben buna katılmam. Ekonomik gerekçelerle piyasa daralır. Kaldı ki ne daralıyor? Daralan bir yer var onun da yerini otogazın aldığı çok net. Otogazdaki büyüme, benzindeki daralmayı ortaya koyuyor. Toplamda bir daralma yok. Sizin dün 4767 haber paketiyle gönderdiğiniz kısa mesajdaki rakamlara baktığımızda, yakıt türlerinin birbirine ikame ettiği sonucu ortaya çıkıyor. Rakamlar, toplamda bir daralmayı ifade etmiyor. Sonuçta yakıt, tüketicilerin kullandığı bir ürün bu ve tüketici biraz daha tasarruflu davranıyor olabilir.
“Suç unsuru, istasyon bazında nitelik değiştiriyor”
2009 yılında yaptığınız denetimlerden istediğiniz sonuçları elde ettiniz mi?
Bu çok boyutlu bir görevdir. Oluşan vergi zayii açısından, niteliksiz malın girip girmediği açısından ve birçok açılardan bunun top yekûn ele alınması lazım. Bunu da yapıyoruz. Sahadayız şu anda. Geçen seneye göre alıp, incelediğimiz numune sayısı yüzde 40΄a yakın arttı. Bakın; suç unsuru, istasyon bazında nitelik değiştiriyor. Markersiz akaryakıt satma oranında düşme var ama çift mekanizmalı depolama sistemi geliştiren biri ortaya çıktı, 2009΄da yapılan baskınların birinde. Bu yeni bir durum. Bu tür ihbarlara yönelik yoğun çalışmalarımız var. Ana depolara, iki tanesi planlı olmak üzere çeşitli kereler de noktasal olmak üzere çok büyük denetimler yaptık. 2009 yılı kadar denetimin bu kadar yoğun yapıldığı başka bir yıl olmadı. Tüm bunlara rağmen kaçak var mıdır, yok mudur, iyi analiz etmek lazım.
“Pazarda düşüş yok”
Yollarda, sanayi sitelerinde, bazı şantiyelerde çeşitli şekillerde hileli yakıt satışı yapılıyor. Bu kuralsız ticarete nasıl dur denilecek?
Akaryakıt pahalı hale geldi. Ekonomi biliminden bildiğimiz üzere, tüketici davranışlarının fiyata duyarlılığı var. Sektör daralıyor dediniz ya... Artık petrol sektör raporlarını kısa süre aralıklarla yayınlayacağız. Otomasyonumuzu tamamlayalım, çok daha hızlı ve sık yapacağız bu açıklamaları. Ve gerçek tablo o zaman ortaya çıkacak. Tüketici davranışlarının fiyata duyarlılık analizini yaptığınızda, akaryakıtın pahalı olmasının tüketimi bir miktar düşürebileceği doğrudur. Toplamda baktığımızda 2007 yılına göre, 2009 yılında bir düşüş yok ki. LPG΄nin ikame edilmesi halindeki senaryoyu söylüyorum ben. Çünkü LPG, akaryakıtı ikame ediyor. LPG΄nin de kendi içerisinde baktığınızda artmadığını görüyorsunuz ama tüplü gaz ve dökme LPG΄de hızlı bir düşüş var. Otogazda ise hızlı bir artış var. Otogaz da payını akaryakıttan alıyor. Toplamda böyle bir yaklaşımla baktığınızda pazarda düşüş yok.
“2009 yılında 57 toplantıda, 5 bin 600 karar aldık”
60 bin ton yükümlülüğü ve ulusal stok gibi bazı konularda Kurul kararlarının geç alınabilmesi ve konunun bir sürece yayılmasının nedenlerini nelerdir?
Stok tutma yükümlülüğü gibi bazı konularda teknolojik alt yapı eksikliğinden ötürü bu sorunlar yaşandı. Biz şu anda ulusal stok tutma durumunu aylık takip edebilir hale geldik. Öncesinde yıllık bazda takip edilemezken, e-imza ile birlikte şimdi aylık takip edebilir hale geldik. Stokla ilgili konunun geriden geldiği doğrudur. Sonuçları aylık olarak sektörle paylaşabileceğimiz alt yapıyı hazırlıyoruz. İzleyip, her ayın sonunda firmalara ΄sen şu durumdasın΄ diyebilecek durumdayız.
60 bin tona gelirsek… Şunları birbirine karıştırmayalım: Kurul΄un karar alma süreçleri oldukça hızlıdır. Biz haftalık gidiyoruz. 2009 yılında 57 toplantıda, 5 bin 600 karar aldık. 60 bin ton olayı bu işte hızlı davranıp davranmamayla ilgili değildir. Bunun enine boyuna etki analizine ihtiyacı var. Olayın kendisi ile ilgili bir problem yok. Piyasayı nasıl etkilediğine dair analiz yapılmalı. Yoksa 60 bin ton olayı ile ilgili karar vermek, sorun değil.
Bir şeye son dönemde çok önem vermeye başladık. Çok katılımcı bir şekilde, sektör toplantılarını çok yoğun şekilde yapıyoruz. Biz insanların bilmediği bir iş yapmıyoruz. Sektörde çok paylaşımcı ve şeffaf bir yönetim sergiliyoruz. Piyasadaki tüm lisans sahipleri, bizim ne yapmakta olduğumuz biliyorlar. Hiçbir şey onlar için sürpriz değil. |