Pacific Ege Bölge Müdürü Özkan Keservuran, şirketin faaliyetleri hakkında bilgi vererek, geleceğe ilişkin hedeflerini anlattı. Öncelikli olarak Ege ve Marmara bölgelerinde yaygınlaşarak, kalitesinden, güler yüzlü hizmet anlayışından taviz vermeyecek 100 istasyon açmayı planladıklarını belirten Özkan Keservuran, "Şirket stratejimiz; kısa sürede hızlı büyümek değil; sağlam bir altyapı oluşturarak, adım adım verimli bir şekilde büyümektir" dedi.
Dağıtıcı lisansı almalarının hemen ardından bayi ağını oluşturmak ve genişletmek için gerekli çalışmaları geçtiğimiz zaman zarfında yaptıklarını ve buna yönelik çalışmaları yapmaya devam ettiklerini belirten Pacific Ege Bölge Müdürü Özkan Keservuran, "Şirket olarak amacımız, istasyon kirliliğinin olduğu noktalara bayilikler vermekten ziyade, stratejik noktalara; özellikle otobanlar, şehir içleri ve istasyon sayısının az olduğu yollara bayilikler vermek" dedi. Geçen süre zarfında bu tür yerlerdeki istasyonların tamamına yakınının İntifa Hakkı Sözleşmesi kapsamında başka dağıtım şirketlerinin bayisi olması zorunluluğunun, istedikleri sonuca kısa sürede ulaşmalarını engellediğine dikkat çeken Keservuran, "Rekabet Kurumu΄nun ilgili kararından sonra 2010 yılı itibariyle hedeflerimize daha kısa sürede ulaşma fırsatı doğmuştur. 18.09.2010 tarihinden sonra kuşkusuz bayi ağımız çok daha hızlı bir şekilde genişleyecektir. Tabii ki bu geçiş süresince de belirttiğimiz noktalarda yatırımlarımıza devam edeceğiz. Ayrıca ülke genelinden tarafımıza gelen bayilik taleplerini de titizlikle ve planlarımız doğrultusunda değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.
“Bayilik ağımızı öncelikle Ege ve Marmara bölgelerinde yaygınlaştıracağız”
Öncelikli olarak Ege ve Marmara Bölgelerinde yaygınlaşarak, kalitesinden, güler yüzlü hizmet anlayışından taviz vermeyecek 100 istasyon açmayı planladıklarının altını çizen Özkan Keservuran, "Bu sayıya çok kısa zamanda ulaşmak gibi bir hedefimiz yok. Yıl bazında açtığımız istasyon sayısı az olabilir fakat çizmiş olduğumuz strateji ve şehiriçi, şehirlerarası yollardaki değişimler doğrultusunda istasyonlar açacağız. Açacağımız farklı noktalardaki tüm istasyonlarda, bayilerimiz ile beraber kendi çizgimizi ve hizmet kalitemizi aynı standartlarda gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz" dedi. Keservuran, şöyle devam etti:
"Şirket stratejimiz; kısa sürede hızlı büyümek değil; sağlam bir altyapı oluşturarak, adım adım verimli bir şekilde büyümektir. Verimliliğin altını çizmek istiyorum. Biz, bu büyümeyi, yeni oluşturmaya başladığımız ve bu konuda seçici davrandığımız bayilerimizle, uzun birliktelikli ve sağlam temeller üzerinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kısaca buna; doğru insanlarla doğru işler yapmak diyebiliriz. 2007 yılı sonları 2008 yılı başlarından itibaren piyasaya giren şirketimiz, yaptığımız bayi oluşturma çalışmaları yanı sıra kamu ihaleleri, endüstriyel ve ticari satışlara önem vermiştir. Bu bağlamda birçok kamu ihalesi kazanılmış, toptan satışlar gerçekleştirilmiştir. Piyasaya sunduğumuz ürünleri şu anda başta TÜPRAŞ olmak üzere yurtiçindeki dağıtım şirketlerinden temin etmekteyiz. Bu çalışma sistemimiz kendi dolum tesisimiz tamamlanıncaya kadar devam edecektir. Dolum tesisi yapımı için, kısa sayılabilecek bir süre içinde tüm prosedürleri tamamladık. Şu anda tesisimiz için proje bazında karar aşamasındayız. API 650 standartlarında yapacağımız dolum tesisimiz, Aliağa Bölgesi΄nde, 73.000 m3 kapasiteli olacaktır."
“EPDK, rekabetin haklı bir ortamda yapılmasının önünü açtı”
5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu΄nun yürürlüğe girmesinden önceki dönemlerde piyasanın neredeyse denetimsiz olduğunu ifade eden Pacific Ege Bölge Müdürü Özkan Keservuran, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra piyasanın kontrol altına alınmaya başlandığını söyledi. Özellikle 2005 yılından itibaren başlayan lisans denetimleri ve daha sonraki yıllarda ürün denetimi ve 2008 yılından itibaren de ulusal marker denetimlerinin piyasada kontrol mekanizmasının daha verimli çalışmasını sağladığına dikkat çeken Keservuran, "Piyasanın sıkı bir şekilde kontrol altına alınması, piyasaya menşei belli olmayan, kalitesiz ve ucuza temin ettikleri yakıtları satanların, gerçek anlamda kaliteli hizmet vermek isteyen şirketleri etkileyerek haksız rekabete yol açmasını engellemektedir. Günümüzde tam anlamıyla kontrolün ele alındığı söylenemese de genel anlamda 5015 Sayılı Kanun΄un yürürlüğe girmesi ve EPDK΄nın kurulması rekabetin haklı bir ortamda yapılmasının önünü açmıştır" dedi.
“Ulusal marker çok yerinde bir uygulama”
Özellikle, ulusal marker uygulamasının başlamasının denetim açısından çok etkili olduğunu vurgulayan Özkan Keservuran, şöyle konuştu: "Bu sayede piyasa büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bunun hem dağıtım şirketlerinin rekabet edebilmesi açısından, hem de bayilerin menşei belli olmayan ya da standartlara uygun olmayan yakıtları istasyonlarında satmamaları açısından ve en önemlisi artık nihai tüketicinin dilediği akaryakıt istasyonundan kaliteli yakıt almasını sağlaması açısından yerinde bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Yapılan bu uygulamalarla, Pacific΄in çizmiş olduğu rota doğrultusunda farklılığımızı piyasaya net bir şekilde yansıtacağımız kanısındayız. Kaliteyi; müşteri hizmeti, istasyon donanımı, ürün bazında üst seviyelere çıkararak piyasada tercih edilen marka olma yolunda yatırımlar gerçekleştirerek hedefimize ulaşacağız."
“Bu dönemde sektördeki en önemli olay Rekabet Kurumu΄nun ΄intifa΄ kararıdır”
Sektörde yaşanan sorunlara da değinen Pacific Ege Bölge Müdürü Keservuran, "Bize göre bu dönemde sektördeki en önemli olay Rekabet Kurumu΄nun İntifa Sözleşmelerine ilişkin almış olduğu karardır" dedi. Bu kararın uygulanmaya başlanmasından sonra sektörde dengelerin değişeceğini tahmin ettiklerini kaydeden Keservuran, sürenin 5 yıl olarak sınırlandırılmasının dağıtım şirketlerinin daha az yatırım yapmasına neden olacağını savundu. Diğer taraftan piyasadaki fiyat rekabetinin de artacağına dikkat çeken Özkan Keservuran, "Dağıtım şirketleri bayilerine yatırım yapmak yerine, özellikle iskonto opsiyonunu kullanarak daha düşük fiyata yakıt satmayı tercih edeceklerdir. Bu da bayilerin birbirleri ile rekabet etmeleri ve satış fiyatlarını biraz daha aşağıya doğru çekmelerine neden olacaktır. İntifa sürelerinin 5 yılla sınırlandırılmasının yeni kurulan dağıtım şirketlerinin daha etkin bir rol almalarını sağlayacağı kanısındayız" şeklinde konuştu. |