PETDER Raporu açıklandı 2008 yılı son çeyreğine girerken akaryakıt sektöründe ve otomotiv yakıtları tüketimindeki daralma devam ediyor. Petrol Sanayi Derneği (PETDER)’nin hazırladığı rapora göre, 2008 yılının ilk dokuz ayında, akaryakıt sektörünün dinamosu olan motorin tüketiminin % 1,3 gibi düşük bir seviyede artması, otomotiv yakıtları ve sektördeki büyüme hızının yavaşlamasının en önemli göstergesi olarak tanımlanmakta. Raporda 2008 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda oto LPG tüketiminin  % 5,7 arttığı, benzin tüketiminin ise % 9,3 gerilediği ve böylece benzinden oto LPG’ye geçişin devam ettiği belirtiliyor. Toplam otomotiv yakıtları (benzin+oto LPG+ motorin) tüketiminin ise bir önceki yılın ilk dokuz ayı toplam tüketimi ile aynı düzeyde kalması; otomotiv yakıtları sektöründeki daralma tanımlamasını güçlendiren bir diğer gösterge. Geçtiğimiz son üç yıl içinde, otomotiv yakıtları tüketimi toplam ekonomik büyümenin de üzerinde bir büyüme çizgisi ortaya koymuştu. Raporda bu yavaşlamanın nedeni olarak, 2008 yılında ciddi bir artış gösteren petrol fiyatları ve genel ekonomideki yavaşlama eğiliminin etken olduğu belirtiliyor. Bu etkilerin yanı sıra, artan petrol fiyatlarının da etkisi ile sektörde kayıt dışı faaliyetlerde bir artma eğiliminin de gözlendiği belirtiliyor. Yılın ilk yarısında yaşanan doğalgaz ikmal sorunları nedeni ile siyah ürünlerin tüketiminde (fuel oil ve kalyak) önemli bir artış oluşmuş ve bu artışın etkisi ile siyah ürün tüketiminin 2008 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda % 15,6 artmıştır. Siyah ürünlerde yaşanan bu tüketim artışının yanı sıra, Kasım 2007 ve Temmuz 2008 de yapılan ÖTV düzenlemelerinin de etkisi ile 2008 yılının üçüncü çeyreği sonunda, bir önceki yılın aynı dönemine göre, akaryakıt sektöründen sağlanan dolaylı vergi gelirlerinin yaklaşık % 15 artarak yaklaşık 22 milyar YTL’ye ulaştığı hesaplanmaktadır.   Raporda ayrıca uluslararası ham petrol fiyatlarındaki düşmenin son zamanlarda akaryakıt pompa fiyatlarına yeterince yansımadığı konusundaki genel yorumlar hakkında teknik bir değerlendirmede yer almıştır. Türkiye’de pompa fiyatlarının ağırlıklı belirleyicisinin toplam vergiler (ÖTV ve KDV) ile rafineri çıkış fiyatlarının olduğu ifade edilen raporda bu iki unsur birlikte pompa fiyatlarının % 85 ile % 87 arasında bir bölümünü oluşturduğu ve bu dilim içindeki vergi payının da yüzdesel olarak arttığı belirtilmektedir. Geriye kalan % 13 - % 15’lik bölümün ise, rafineri çıkışından başlayarak akaryakıt istasyonundaki pompaya kadar olan tüm maliyet unsurlarını (depolama, nakliye, istasyon ve dağıtım masrafları ile zorunlu petrol stokları) içerdiği ve tüm bu etkenlerin yanı sıra dağıtım şirketlerinin rekabet ortamı içerisinde, rafinerilerce yapılan fiyat değişikliklerini pompa tavan fiyatlarına yansıttıkları belirtilmektedir. Bu nedenle pompa fiyatları takip edilirken, sadece döviz cinsinden ham petrol fiyatlarındaki düşüş hareketinin tek başına dikkate alınamayacağı, beraberinde döviz kurları, vergilerin payı gibi unsurların yanı sıra Türk Lirası cinsinden ifade edilen yurt içi rafineri fiyatlarının esas alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Raporda ayrıca ekonomik krizin sektör üzerindeki olumsuz etkilerine, motorin türlerindeki spesifikasyon değişimi ile motorin türlerinde kademeli olarak azalmakta olan kükürt oranlarına ve atık yağlar konusundaki PETDER faaliyetlerine de değinilmektedir.

Aylara Göre Haber Sayıları: Haberleri görmek için sayıların üzerine tıklayın.